27 Aralık 2008 Cumartesi

Yanardağlar..

1990'lı yıllarda Filipinler'deki Pinatubo Yanardağının yaklaşık 6 civarında bir büyüklükle gerçekleşen patlaması, dünya sıcaklığının 2,5 yıl boyunca ortalamanın 0,5 derece altına düşmesine ve yağışların azalmasına neden olmuştur. 

20 Aralık 2008 Cumartesi

Görevini mutlu etmek olarak bilenlere..

Ah be Ahmet! Ne garip iş şu başıma gelen. Nerden, nereye dedirtiyor insana hayat..
Dört koldan, dört akıncı koşar zihnime, hemde pek bi zamansız..

Belki de herşey senin yüzünden oldu.

04:04..

Gecenin şu saatinde, bir yandan tez yazarken, bir yandan da "doğacak çocuğumun sorumluluğunu alabilecek miyim acaba" diye merak ediyorum.
İşlerini heep son güne bırakan bir adam olarak nasıl bir baba olurum acaba??

Kadınlar ve Enerji..


Kadın metabolizmasında ne varsa, enerji ve enerjinin üretilebilmesi için harcanan kaynak miktarı arasında müthiş bir oran var. Az tüketim ve çok getiri söz konusu. Yani düşünsenize, bir tabak yemek bile ortalama bir kadını gün boyu idare edecek enerjiyi üretmesini sağlıyor ve hatta bir kenara stok dahi yapılıyor.
Erkekler içinse, bir tabak yemek ile en fazla 3 saatlik enerji çıkarılıyor. Önceki stoklarımdan kaybetmemek ve hareket etmeye devam edebilmek için günde defalarca yemek yemem gerekiyor örneğin..
Kadınlar, bu enerji stoklarından şikayetçi durumdalar ve sürekli, stok seviyesini düşürmeye çalışıyorlar.
Şimdi, şöyle bir önerim var. Malum artık evde kendi elektriğimizi üretebileceğiz. Kadınların spor yaparken kullandıkları aletleri enerji üretebilir, bu enerjiyi depolayıp tekrar kullanılabilir bir hale getirirsek eminim evlerimizin, enerji tüketimlerini ortalama %40 civarında düşürürüz.
Aslında, kadın milleti pek bir müsrif. Spor yaparken boşa harcanan enerjiyi bir düşünsenize..

13 Aralık 2008 Cumartesi

Dosta, düşmana..


Güneş bizimle doğar
Yağmur bizimle yağar
Bizimle coşar deniz
Ateş bizimle yanar

Biz Atatürk gençleriyiz
Sesimiz onun sesi
Bizimle yükselecek
ATATÜRK TÜRKİYESİ

Sevgimizle bilgimizle
Ulusumuzun hizmetindeyiz
Aklımızla coşkumuzla
ATAMIZIN İZİNDEYİZ

Fidan bizimle büyür
Çiçek bizimle açar
Bizimle sürer hayat
Ulus bizimle yaşar

Biz Atatürk gençleriyiz
Sesimiz onun sesi
Bizimle yükselecek
ATATÜRK TÜRKİYESİ

Ferhat Umut DİZDAR

Simülasyon..

Yaw bu simülasyon sonuçlarını beklemek pek bir heyecanlı oluyor.
Mesela, şimdi bi tanesinin bitmesini bekliyorum, sinema izler gibi, bir elimde cips, bir elimde kola..
Hele request sayısını arttırınca, ortalık şenlik oluyor. Gerçi o zaman, simülasyon süresinden çok daha fazla beklemek gerekiyor. Yani 1000 sn lik bir simülasyon yapıyosam, genellikle 1,5 yada iki katı bir süre beklemem gerekiyor..

12 Aralık 2008 Cuma

Telsiiiz..

Doğan abim amatör telsizcilik belgesi almış. Haberini duyunca, eski günlerim geldi aklıma.
Antalyada meslek lisesinde okurkene, biraz elektronik dersi görünce, coşup telsiz yapmaya karar vermiştik arkadaşlarla. Bir koşu TRAC' a gittik, anlattık derdimizi.
Sağolsun işin erbabı abilerimiz, pek incitmeden defettiler bizi. Yok, halk bandı bizim ahlakımızı bozarmış, falan filan..
Aslında dertleri, yapacağımız dandik telsizle, mevcut sinyallere parazit oluşturacak olmamızdı sanırım.
Neyse, tıpış tıpış dinledik abilerimizi ve hiiç bulaşmadık bu işe.
Ama içimde de kaldı hani telsiz olayı..
Taa, ben üniversitede okurken uğraşıyordu, Doğan abi radyo ve telsizle. Hatta öncesi bile vardı, şimdi söylenmeyecek. Tebrik ediyorum kendisini valla, yılmamış gene..

Sigara..

Bu arada, şu tezi bi veriym harbiden bırakcam artık şu illeti..

Yeşillik..

Geçen gün Hasret, marketten döndüğünde "Kocaman bi marul aldım!" diye sevinerek girdi içeri. Malum, hamile olduğu için bolca yeşillik yemesi gerekiyor.
Bu gün, hatun yemeğin yanına salata talep edince, offlaya, pufflaya NS-2 nin başından kalkıp, sebzeleri yıkamaya koyuldum. Marulu görünce, harbiden bravo dedim. Gerçekten kocaman, yaprakları da pek bir diri..
Neyse, yıkadım falan derken, bi tadına bakıym dedim marulun.
Ülen, meğersem marul diye lahana almış hatun..

Ailecek cahiliz canım..

11 Aralık 2008 Perşembe

Tirebolu ve Balık..


Adnan Çelebi, dayısı ve Zafer Çelikle geçenlerde balığa çıktık. Açıkcası bu balık olayı beni sarmadı. Üstelik denizin çarşaf gibi olmasına rağmen, midem altüst oldu.
Elimin iğne batmadık yeri de kalmadı. Hayır, tamam ben de tuttum birkaç tane ama, yani ne biliym, balığı tut, sonra oltadan çıkar, sonra bir daha salla ve bekle..
Yok, beni açmadı yaa..

6 Aralık 2008 Cumartesi

Poisson ve inter-arrival time generation..


Sevgili hocam, İbrahim Bey, olayı daha da tatlandırmak için olsa gerek, simülasyona gelecek taleplerin poissona göre olmasını istedi. Yalnız ortada bir sorun vardı ki, bu garip Umut, ne istatistik bilirdi, ne de kafası matematiğe basardı.
Nitekim, Umut, oturdu, bilmem kaç gün uğraştı ve en son bu gün tam "artık başlıyacam atına da, teptiği askerlere de.." derken, dur ülen bi de şunu deniym dedi..
Valla galiba oldu. Hala tam olarak anlamadım bunu ama olsun..

Şimdi şöyle; aşağıdaki C++ koduna taleplerin olmalarını istediğim ortalama değerlerini verdiğimde, kaç adet değer üretilirse üretilsin, ortalamaları nerdeyse belirttiğim değer oluyor.
Yani, matematik ve istatistikten anlamayan bir bilgisayarcı olarak (O zaman bu sektöre ne işim var, dimi..) ancak bunu yapabildim..


int i;
int intervalCount;
double meanInterval;
double nextInterval;
double randomNumber;
double sum;

intervalCount = 8000;
meanInterval = 500;

ofstream fileOut;
fileOut.open ("poisson.txt");

srand( time(0) );
sum = i = 0;
while (i <= intervalCount){
randomNumber = rand()/(RAND_MAX + 1.0);
nextInterval = -meanInterval * log(1 - randomNumber);
sum += nextInterval;
printf("Interval = %f\n", nextInterval);
fileOut << nextInterval << " " << randomNumber << "\n";
i++;
}
printf("---Mean = %f --- \n", sum/intervalCount);