29 Aralık 2010 Çarşamba

----

Yav, gece 02:19 oldu, uyku tutmadı. Yarın sabah ben birşeyler tutacam derse yetişmeye çalışırken biliyorum da, uyuyamıyorum ki..
Php mi çalışsam??
Bu arada bu gün akvaryum aldık. Yılbaşı hediyemmiş. 4 tane de ciklet balığımız var artık. İki mavi, iki turuncu..
C# da çalışabilirim aslında.
Yalnız bu balıklarda ne enerji varmış anlamadım. Geldiklerinden beri akvaryumu 4 döndüler.
Uyuyor mu ki bunlar??
Balıklar uyur mu beah?
Ülen paso böyle dolanırlarsa iki güne kalmaz ters dönerler..
Suya az rakı mı damlatsam, dolapta da var hani..
Aaa, yav, rakı niye gelmedi benim aklıma!!

8 Aralık 2010 Çarşamba

Flash Virüsleri..

Öğrencilerim son zamanlarda ha bire gelip, usb belleklerinin bozulduğunu, verilerin kaybolduğunu ama belleğin hala dolu gözüktüğünü söylüyorlardı.

Şunu yapın;

Bir metin dosyasına aşağıdakini yazıp goster.bat adı ile kaydedin*. Sonrada sorun yaşadığınız sürücünüze kopyalayıp, çalıştırın.

Attrib -R -S -A -H /D /S

Bu satırlar gizli haldeki klasörlerinizin görüntülenmesini sağlayacaktır. Ayrıca klasör seçeneklerinden "bilinen türler için dosya uzantılarını gizle" seçeneğini deaktif ederseniz, o klasör gibi gözüken şeylerin aslında .exe uzantılı virüs dosyaları olduğunu görürsünüz..

* Başlat/Çalıştır'a notepad yazın. Satırı yapıştırın. Dosya menüsünden Farklı kaydete gelin. dosya adına şunu kopyalayıp yapıştırın.(Tırnaklarla beraber!!)
"goster.bat"
Kayıt türü olarak Tüm dosyaları seçin. Kaydet deyin..

20 Temmuz 2010 Salı

Güvenlik..

Bugün anladım ki bir evin en güvenli yeri tuvaletiymiş.
Orada kimse cidden acil bir durum olmadıkça sizi rahatsız edemiyor.

5 Temmuz 2010 Pazartesi

------

Aslında bu konu üzerine daha önce düşünüp ne yapılması gerektiğini kendimce bulmuştum.
Hayatta insanın başına o kadar çok şey geliyor ki..

Bir olayın müdahale edilebilir olması, muhtemel sonuçlar içerisinden en iyisine müdahale edilerek ulaşılacağı anlamına gelmez..

Örneğin, bir bardağı düşerken yakalamaya çalışmak yerine sadece düşüşünü izlemek yeğ tutulmalı bazen.
Dırdırcı kaynana diyerek anılan muhterem anneler bu kuralı daima göz ardı edenlerden olsa gerek..
Ancak bu basit cümleyi yaşama uygulayabilmek ne kadar da zor. Kanımca filmlerde gördüğümüz uzak doğu keşişleri kıvamına getirmek gerek bünyeyi. Bir kere müdahale edip etmemek arasında ki karar sürecinin adam gibi yapılabilmesi için insanın olasılıkları iyi değerlendirebilen bir beyine ihtiyacı var.
Gerçi günlük dandik olaylarda çok da kasmamak gerek.
Hiiç bişeye bulaşmayacaksın arkadaş, yayıp yatacaksın..

23 Şubat 2010 Salı

Proje Tabanlı Beceri Yarışması..

Yaw, bilgisayar şefliğinin bir tek anahtarı var. Biz de 4 öğretmeniz. Kapı kilitli olduğunda anahtar kimde diye aranıp duruyorduk. Ben de dedim ki kolay bir yolunu bulayım da anahtar aramak zorunda kalmayalım.
Şimdi şöyle; bilgisayarda üretilen bir ses dizisi, anahtar maksadı ile cep telefonuna yüklenir. Sonrasında bir devre hazırlanır, mikroişlemci programlanır. Bizim şefliğin kapısına kapı otomatiği monte edilir. Sonra ne olur??
Kapıyı açmak için telefona yüklenen anahtar ses dizisi sisteme doğru çalınır, sistem ses dizisinin doğruluğunu onaylayınca da cart diye kapı açılııır..
Ülen dedim ki madem yaptık böyle bir şey, adına çaldıraç diyelim, verelim proje niyetine yarışmaya. Olmaz ya, proje yaptık deriz..
Giresun ikincisi oldu..
Hem de bir diğer projemiz olan, öğretmenlerin kimlikleri ile okula giriş çıkışlarını basit bir webcam ve Delphi de yazdığım kodla takip edebildiğimiz bir sistem Giresun 4. sü olurkene!!

Çaldıraç devresini sonra vericem ama temelde şöyle çalışıyor; ardarda iki opamp mikrofondan gelen sesi yükseltiyor. Anahtarı 2,3,4,5 Khz sinüs dalgasının farklı dizilimlerinden ürettik. Yani bu oynak sinüs sinyalinin kare dalgaya çevrilmesi lazım. Bir diğer opamp karşılaştırıcı gibi çalışarak bu işi yapıyor. Sonra çıkış schmitt triggere geliyor ve kaymak gibi TTL seviyesine çekiliyor. Sonra bu TTL veri 16F628A ya sunuluyor, ölç babam frekansını deniyor..

Mikroişlemci ile frekans ölçme hususunda fikir veren Doğan abime selamlar..